5 Ekim 2014 Pazar

BİR İLİŞKİNİN BİTMESİ GEREKTİĞİNİ ANLATAN İŞARETLER | BOŞANMA İPUÇLARI

Gönül ister ki her ilişki, her iki taraf için de mutlu sonla bitsin. Ama maalesef gerçekte durum hiç de bu kadar umutlu değil. Hepimiz biten ilişkilerin içinden geçerek olgunlaşıyor, denize akan nehirler gibi toplana toplana birikiyor sonunda denize kavuşuyoruz. Size akıl verecek değiliz, ancak şu işaretler belirmeye başladığında daha fazla üzülmemek için radikal bir adım atmayı düşünebilirsiniz. Biraz cesaret...

1. Gelecekten beklentileriniz çok farklı

Gelecekten beklentileriniz çok farklı
Sevdiğiniz insanla gelecekte ortak hedeflerinizin olması ve o hedeflere ulaşabilmek için birlikte yürümek gibi keyiflisi yoktur. Ancak iş yaşamından aile hayatına eğlenceden çocuklara kadar sevdiğiniz insan ile gelecek hayalleriniz ve planlarınız örtüşmüyorsa bu yolda birlikte yürümeniz çok zorlaşır. Bir ilişkiyi ayakta tutan biraz da bundan birkaç yıl sonrasında yaşayacaklarınızı düşünmek değil midir? Pembe panjurlu ev hayali bu değil midir? Eğer paylaştığınız ortak bir gelecek ideali yoksa belki bugünden ayrılmak en iyisi olabilir...

2. Artık yaptığınız hiçbir şey onu mutlu etmiyor

Artık yaptığınız hiçbir şey onu mutlu etmiyor
Çok çaba sarf etmenize rağmen "o" mutlu olmuyorsa veya çaba sarf etmek sizin içinizden gelmiyorsa aranızda bir şeylerin öldüğünü söylemek için uzman olmaya gerek yok. Birbirinizi gıdıkladığınız zamanlarda bile bundan on kat fazla eğlendiğiniz zamanlar oluyordu değil mi? Artık mutlu olmak için çabalamanız, bir gülüşünü görebilmek için yırtınmanız mı gerekiyor. Orsa mutluluk yakalanacak bir şey değildir, o sizin yaşadığınız anın yansımasıdır sadece. Artık sizden yansıyan şey mutluluk değilse, mutlu olacağınız başka bir yol bulmanın zamanı gelmiş olabilir...

3. Sürekli kendinizi güvensiz hissediyorsunuz

Sürekli kendinizi güvensiz hissediyorsunuz
İnsan olarak kendimizi güvensiz hissettiğimiz pek çok zaman olur, bu son derece normal. Ancak böyle zamanlarda en yakınımızdaki insanın bizi sarıp sarmalamasını, bize güven vermesini, yalan da olsa güzel sözleriyle bize kendimizi harika hissettirmesini bekleriz. Onun verdiği gaz ile kendimizi süper biri gibi hissederiz, toparlanma sürecimiz hızlanır. Ama kendinizi güvensiz hissettiğiniz zamanlar arttıysa yanınızda en sevdiğinizin artık pek olmadığını söyleyebiliriz. En çok ihtiyacınız olduğu zamanlarda yanınızda değilse...

4. Arkadaşlarınıza, ailenize ondan bahsederken söyleyecek çok fazla güzel şey bulamıyorsunuz

Arkadaşlarınıza, ailenize ondan bahsederken söyleyecek çok fazla güzel şey bulamıyorsunuz
İlk zamanları hatırlayın, onu yere göğe koyamadığınız, güzelliğini/yakışıklılığını anlata anlata bitiremediğiniz zamanları, annenize anlatırken gözünüzün içinin güldüğü zamanlar hatırlayın. Bunun ömür boyu sürmesini kimse beklemiyor, ama yine de ondan bahsederken yüzünüze anlamsız bir gülümsemenin konması, en güzel sıfatları onun için seçmek gibi  bir tutkunuzun olması gerekir. Bunlar olmuyorsa, artık onun için söyleyeceğiniz harika sıfatlarınız yoksa, aklınıza ilk gelen şeyler yeterli oluyorsa ya da bazen "eh işte aynen devam" deyip geçiyorsanız belki de...

5. İlişkinizin yoluna girmesi için sürekli kendinize süre veriyorsunuz ama o süre asla dolmuyor

İlişkinizin yoluna girmesi için sürekli kendinize süre veriyorsunuz ama o süre asla dolmuyor
Tatile kadar, bayrama kadar, okullar açılana kadar, dönene kadar... Daha ne kadar süre vereceksiniz kendinize ve ilişkinize? Daha ne kadar teslim tarihi belirler gibi bir şeylerin bitişini bekleyeceksiniz? Siz bekledikçe ilişkinizin yoluna girdiğine dair bir ışık görüyor musunuz? Eğer görüyorsanız ne ala doğru yoldasınız demek ki, ama tek yaptığınız "deadline"ı biraz daha uzatmaksa bırakın, olmuyorsa olmuyordur...

6. Kavga ettiğiniz zamanlar keyifli zamanlarınızdan bir hayli fazla

Kavga ettiğiniz zamanlar keyifli zamanlarınızdan bir hayli fazla
Kavgalar bir ilişkinin tuzu biberidir, biliyorsunuz değil mi? Ama çok tuzlu bir yemek de yenmez. Eğer her şey kararındaysa güzeldir, tabii ki arada bir atışmanın kavga edip küsmenin ardından barışmanın kimseye bir zararı yok. Ancak ilişkinizde kavga ettiğiniz zamanlar diğer zamanları gölgede bırakmaya başladıysa şapkanızı önünüze koyup düşünmenin vakti gelmiştir. Bir sonraki kavganızdan önce derin bir nefes alıp başka şeyleri konuşmaya başlayın...

7. Ağlama sıklığınızda ya da onunkinde belirgin bir artış var

Ağlama sıklığınızda ya da onunkinde belirgin bir artış var
Sinirden, sıkıntıdan, üzüntüden, korkudan, vs. adı ne olursa olsun sizi ağlatan duyguları yaşama sıklığınız arttı mı? Adı ne olursa olsun içinizi sürekli acıtan, sizi kederlendiren bir şeyler mi var? Ne olduğunu bir türlü bulamıyor musunuz? Kendinize sürekli neden bu kadar ağlak biri olduğunuzu mu soruyorsunuz? Bilmem belki de sebebi bildiğiniz bir şeydir...

8. İlişkinizdeki sıkıntılar hayatınızın diğer yanlarını da etkilemeye başladı

İlişkinizdeki sıkıntılar hayatınızın diğer yanlarını da etkilemeye başladı
İşe mutsuz mu gidiyorsunuz? Arkadaşlarınızla artık daha mı az görüşüyorsunuz? Dışarı çıkmak istemiyor, ailenizle daha mı az görüşmek istiyorsunuz? Belki de tüm bunların sebebi içinde bulunduğunuz ve sebebi ilişkiniz olan ruh halidir. Belki de ilişkinizin durumuna kafa yormaktan verimliliğiniz, sosyalliğiniz, diğer ilişkilerinizdeki konumunuz zarar görüyordur. Bunu ciddi ciddi düşünmeye başladıysanız başka alternatifleri de düşünmeye başlamanın zamanı gelmiş olabilir...

9. Birbirinizi artık çok az görüyorsunuz

Birbirinizi artık çok az görüyorsunuz
"Görüşelim mi?" teklifini artık çok az yapıyorsunuz veya bu teklif geldiğinde sevinç içinde ne zaman demiyorsunuz. Görüşmediğiniz zamanlarda aklınızın daha sakin olduğunu, gününüzün daha keyifli geçmeye başladığını gördünüz. Bunlardan dolayı görüşme sıklığınızı azalttınız, doğru karar ama nereye kadar?

10. Kendinizi bazen başka biriyle flört ederken buluyorsunuz

Kendinizi bazen başka biriyle flört ederken buluyorsunuz
Gittiğiniz bir mekanda, okulda, sokakta, vs. kendiniz başka biriyle cilveleşirken, birbirinize kur yaparken, iltifat ederken buluyorsunuz ve sizi hiçbir şeyin engellemesine izin vermiyorsunuz. İşin garibi bu durumdan rahatsız olmuyor, vicdan azabı çekmiyorsunuz, hatta içinde bulunduğunuz durum sizi mutlu mesut ediyor. Söylemeye gerek yok sanırım, siz duymadıklarınızı, yaşamadıklarınızı arıyorsunuz, neden bunu hayatınızda kimse yokken yapmayı denemiyorsunuz?

11. Aranızdaki güven duygusunda boşluklar açıldı

Aranızdaki güven duygusunda boşluklar açıldı
Bir ilişkinin oturduğu ayaklardan birisi ve belki de en önemlisi karşılıklı güven. Ama sizin ilişkinizde artık bu ayak aksıyor. Ne siz ona ne o size tam olarak güvenmiyor, bunu belki dillendirmiyorsunuz ama hissediyorsunuz. Güven ayağı topal bir ilişkinin düşmesi yakındır.

12. Kendinizi sık sık ona yalan söylerken buluyorsunuz

Kendinizi sık sık ona yalan söylerken buluyorsunuz
Pembe yalan diye bir şey yoktur ama hepimiz ilişki içerisinde ara ara kendimizi rahatlatmak, huzurumuzu kaçırmamak adına bu yola başvururuz. Ancak sizin pembe yalanlarınızın rengi gittikçe değişiyor değil mi? Bildiğiniz yalanlar söylemeye, bahaneler uydurmaya, kendinizi doğru söylemek için zorlamaya başlarken buluyorsunuz. O halde sıkıntı sizin yalancılığınızda değil sizi bu noktaya getiren durumlarda. Ya bu durumları ortadan kaldırın ya da olayı kökünden çözün.

13. Kendinizi sürekli ".... olduğunda her şey yoluna girecek" derken buluyorsunuz.

Kendinizi sürekli ".... olduğunda her şey yoluna girecek" derken buluyorsunuz.
İlişkinizi yoluna sokacak olan sizsiniz, olaylar değil. Kimsenin elinde sihirli değnek yok, şu olursa bu olacak demeyi artık bırakın. Bu kaçıncı "şu olsun"u bekleyişiniz? Kaçıncı defa ilişkinin düzelmesi için dışarıdan bazı şeylerin olmasını bekliyorsunuz? Yetmedi mi? Hadi bakalım "şu kurban bayramı da geçsin" ondan sonra daha radikal çareler düşünmeye başlayın.

14. Artık yaşadığınız anın bir keyfi yok, hep geçmişi veya geleceği düşünürken buluyorsunuz kendinizi

Artık yaşadığınız anın bir keyfi yok, hep geçmişi veya geleceği düşünürken buluyorsunuz kendinizi
Gelecekte yaşamaya başladınız değil mi? Hayalleriniz, mutlu olduğunuz anlar hep geleceğe dönük. Çünkü siz "şu andan" zevk almıyorsunuz. Bu anın içinde bulunmak istemediğiniz için hep geleceğe kaçıyorsunuz. Bazıları da bunu geçmişe sığınarak yapar. Fark etmez, bu anın içinde olmadığınız her an sizin aslında ilişkinizden kaçtığınız anlar. Sizi gerçekliğin dışına iten bir ilişkiyi daha ne kadar sürdürmeyi düşünüyorsunuz?

0 yorum:

Yorum Gönder