Hikayemiz, Cihan Coşkun isimli genç arkadaşımızın Kadıköy - Tavşantepe metrosunda seyahat etmesiyle başlıyor.
Cihan arkadaşımız (soldaki Cihan), yan tarafında oturan kızın okuduğu kitaba ince ince ince dahil olmaya başlıyor.
Burdan sonrasını, onun sırf bu arayışı için açtığı sitede yazan kendi cümlelerine bırakalım: "'Zincirlerimizden Başka Kaybedecek Neyimiz Var' okuyan gri ojeli birinin yanına oturdum. Normalde yandakinin gazetesini okurum ama kitap?! Gözüm kaydı bi kere kitaba okumaya başladım, sayfalara yetişebildiğim kadarıyla. Belirli bir süre sonra sanırım senkronizasyonu tamamladık ki o sayfayı değiştirirken ben de bitirmiş oluyordum."
"Sen niye insanların kitabını okuyorsun arkadaşım?" sorusunu soracağız ama belli ki çocuğun müşkül bir durumu var, dinleyelim...
"İnanılmaz iletişim kurma isteği duyduğum o sıralarda ilk açılışa özel %50 indirim veren teknoloji marketlerin kapısını açtıklarında sağa sola koşturan birbirini ezen zilyon tane adam gibi kafamda düşünceler fikirler birbirini eziyor ve bir şeyler söylemek için matematiksel formüllerle uğraşıp doğru bir sonuç çıkarmaya çalışıyor derken sen gel bana "okuduysan sayfayı çevirebilir miyim ?" de."
Bu arada söz konusu kitap bu. Neyse konuyu değiştirmeyelim, eee sonra?
"Gitti tüm formüller denklemler patates oldu. Ben ki normal ortamda çenesi düşen adam yakalanmanın da verdiği yetkiye dayanarak saçma sapan bir şeyler dedim ve kendi kitabımı çıkarıp okumaya başladım. Ya mal bari merhaba ben Cihan de di mi ? Yok... Neyse ineceğim durağa "Hastane/Adliye" durağına geldim nutkum tutuldu ve sadece indim. "lan olm napıyorsun?!" diyip geri dönene kadar kapılar kapandı. Kendime saya söve metrodan çıktım.
Allah Allah, olay iyice film gibi bir noktaya gidiyor herhalde. Bu arada bu azim de takdir edilesi...
Görseldeki kadın temsilidir. Ama muhtemelen Cihan'ın aradığı kız da aynı bu şekilde hayatına kaldığı yerden devam edip, çayını kahvesini içiyordur. Evet devam et Cihan: "Arabaya bindim hala kendime sövüyorum derken çok zayıf bir ihtimalin peşine düşmek geldi aklıma. Bir durak seçtim ve o durağa arabayla hızlıca gittim. 2 çıkışı da görebilecek şekilde arabayı bıraktım ve bakındım ama yok bu dizi veya film mi veya tekrardan Serendipity'i mi çekiyoruz! Olmayacak tabii. Sonra eve geldim gelirken aklıma bir ton şey geldi ve bir arkadaşımla konuşup bu fikirde karar kıldım."
Cihan bu işten o kadar etkilenmiş ki sosyal medyadan ve bizden yardım rica etmiş. Biz de elçiye zeval olmaz diyip sesini duyurmasına bir katkıda bulunalım dedik.
Valla insan böyle durumlarda ne yapacağını bilemiyor. Hani dese ki "Sorsana bi çıktığı var mıymış?" gidelim soralım. Ama biz daha kızın kim olduğunu bile bilmiyoruz. Bizi bırak, Cihan da bilmiyor. Elimizde gri oje, kitap ve metro istasyonu dışında bir ipucu da yok... Açıkçası insanın içinden "Kesin yaşanmıştır bu hııı" gibi şeyler de geçmiyor değil, yalan yok!
Şimdi geriye sadece "Evet o bendim, ben de seni arıyordum" ya da "İyi ki bi kitabımı okudun ya üff" diyen gri ojeli kızı bulmak kalıyor.
Hiçbir şey demeyip "Deli galiba" diye içinden de geçirecek olabilir, bilemiyoruz. Fakat Cihan belli ki bu konuda ciddi; sırf bu yüzden zincirlerimizdenbaskakaybedecekneyimizvar.com diye bir site açmış. Eğer gerçekten o da Cihan'ı arıyorsa bu siteden ulaşabilecekmiş.
0 yorum:
Yorum Gönder